



KUTNU ŞAL ÇİZGİLİ
Çözgüleri %60 oranında İpek, atkıları %40 oranında Pamuk ipliğinden saten örgü ile dokunmuş,
renkli çözgüleri olan hem yöresel bir kıyafet hem de aksesuar olarak kullanılan kutnu;
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazikültür A.Ş.
tarafından yöresel değerleri yaşatmak ve canlandırmak için özel olarak tasarlanmıştır.
Antep kutnu kumaşı ipekli bir dokuma türü olup; hammaddesi olan floş, pamuk ipliği ve suni ipek karışımından oluşur. El tezgahlarında farklı şekillerle dokunan bu değerli kumaş kimi kaynaklara göre 16. yüzyıldan başlamak üzere yıllarca yöresel kıyafetlerde kullanılmıştır. Bununla birlikte günümüzde turistik hediyelikler, çanta, terlik ve aksesuarlarda da kullanım alanı bulunmaktadır. 2015 yılında coğrafi ürün işareti alan kutnu kumaşı çözgü tel sayısına göre farklı adlarla anılmaktadır. Buna göre;
1. KUTNU KUMAŞ
2. MEYDANİYE KUTNU KUMAŞ
3. ALACA KUTNU KUMAŞ
olarak üçlü bir ayrım bulunmaktadır. Desenlerine göre ise sedefli bağlama, vişneli darıca, beyaz taş, sarı taş, bağlamalı darıca, bağlamalı furş, mehtap, bağlamalı mehtap, bağlamalı sarı taş, bağlamalı sedefli ve bağlamalı zencirli beyaz kutnu gibi çeşitleri bulunmaktadır.
Gaziantep’te dikilen padişah kaftanlarında kullanıldığı için “Saray Kumaşı” adı da verilen kutnu, atlas kumaş sınıfındandır. Güzellik ve zarafetin bir sembolü olarak dokunmuş olup yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Gaziantep’in fıstığı, kebabı, baklavası ve beyran çorbası ile birlikte kutnu kumaşının da ekonomiye kazandırılma ve marka değerini artırma çalışmaları sürdürülmektedir. Son yıllarda kutnu kumaşı bu çalışmaların bir sonucu olarak bazı modacıların da dikkatini çekmiştir. Türk moda tasarımcısı Serap Pollard Londra Moda Haftası’nda AW15 Kutnu koleksiyonuyla bu kültürel varlığımızı bütün dünyaya gösterme fırsatı bulmuştur.
Temel olarak dokuma öncesi, dokuma sırası ve dokuma sonrası olarak üç kısma ayrılan kutnu dokumacılığı söküm işlemiyle başlıyor. Bunun için “devere” adı verilen ve 16 metrekarelik bir alana kurulan çözgü dolapları kullanılır. Söküm sonrası oluşturulan çilelerin boyanması söz konusudur. Büyük bir kazana 200-800 litre su, 50-300 gram boya maddesi, yeterince tuz ve su dökülür. Her bir renk için 30-45 dakika kadar boyama işlemi uygulanmaktadır.
Boya sonrası “mezek” aşamasına geçilmekte olup, sırasıyla haşıllama, elle açma ve kavuk olmak üzere üç aşama bulunmaktadır. Haşıllama sürecinde kayısı ağacından elde edilen doğal kitre “zamp reçine” kullanılır. Daha sonra el marifetiyle açma işlemi yapılır. Nihayet, tahta sopalara sarma işlemi yapılır ki buna kavuk adı verilir. Bundan sonra levent adı verilen makaralara sarılan kavuklar “taharlama” işlemine tabi tutulur. Desen ve sıklığına göre belirlenen tarak numarasına göre hazırlanır. Süreç atkı ipliğinin hazırlanması, dokuma işlemi ve bitim işlemi ile sona erer.
Kaynak:https://www.turktoyu.com/kaybolmaya-yuz-tutmus-degerlerimizden-antep-kutnu-kumasi